KAYNAKLAR

Çocukların Gelişen Kapasiteleri

İlk kez bir uluslararası insan hakları sözleşmesinde, yani Çocuk Hakları Sözleşmesi‟nde çocukların “yeteneklerinin geliştirilmesi” kavramı ortaya konmuştur. Sözleşmenin 5. Madde‟si, aileler ya da çocuklara bakmakla yükümlü diğer kişiler tarafından sağlanan yönlendirme ve rehberliğin, çocuğun kendi haklarını uygularken kullandığı kapasitesini dikkate alması gerektiğini belirtmektedir.

Bu ilke - uluslararası hukukta yenidir-, çocuğun insan hakları açısından derin etkilere sahiptir. Çocuklar gelişmiş yeteneklere sahip oldukça, onların yönlendirilmeye daha az ihtiyaç duyacağı ve kendi hayatlarını etkileyecek kararlar için sorumluluk almak amacıyla daha büyük kapasitelere ihtiyaç duyacağını ortaya koymaktadır. Sözleşme, farklı çevre ve kültürlerde, çeşitli hayat deneyimleri kazanan çocukların, yetkinliklerini farklı yaşlarda eldeettiklerini ve yetkinlik kazanmanın şartlara göre değişiklik gösterdiğini kabul etmektedir. Ayrıca, şu gerçek de ortaya koymaktadır ki, çocukların yetenekleri kullanılan hakların doğasına göre de değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle, çocuklar farklı konularda ve alanlarda özerk karar alabilmeleri için farklı derecelerde koruma, katılım ve olanağa ihtiyaç duymaktadırlar.

Çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi kavramı, Sözleşme‟de yer alan, çocukların kendi hayatlarında etkin bir birey olarak kabul edilmesi, seslerine kulak verilmesi, saygı görmesi ve haklarını uygulamada artan bir özerkliğe sahip olduklarının kabul görmesi ile toyluklarına ve gençliklerine de bağlı olarak korunma hakkından yararlanmaları arasındaki dengenin merkezinde bulunmaktadır. Bu kavram, olağan olarak yetişkinlerle ilişkilendirilen yoğunsorumluluklara erkenden onları maruz bırakmadan, çocukların etkinliklerine saygının temelini meydana getirmektedir. Şunu hatırlamak önemlidir; Çocuk Hakları Sözleşmesi‟ndeki tüm hakların, çocukların yeteneklerine bakılmaksızın bütün çocukları kapsaması, çocukların yeteneklerinin geliştirilmesi tarafından etkilenen haklara saygı duymak demek değildir. Burada sorun, hakların uygulanmasında sorumluluğun nerede bulunduğudur.